26 Nisan 2017 Çarşamba

Bir Avuç Hüzün

Hiçbir yolun sana çıkmayacağını bilerek yürümek çok zor.
Ciddi anlamda toparlanmam lazım.
Bir yere varmak için değil, kendi yoluma devam edebilmek için.
Otobüs gelince atılan sigara gibi yarım sevmeye layık gördün,
İlişkiyi sonuna kadar götürecek göt yokmuş sende.
Sanki yedi yaşındayım. Terasın korkuluklarından ayaklarımı sarkıtmışım.
Suratımda bir tokat izi. O kadar küsüm ki, kendimle
bile konuşmuyorum. Kadının beklentileri varmış, olamazmış. Olmadı, Olamazdı.
Delirdiğinle kalırsın. Dizlerini çenene kadar çekip iki elini saçlarının arasına alıp delirdiğinle kalırsın şu bok çukurunda. Sonra bir sigara yakıyorsun, hiç bitmeyen bir sigara ve gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun her şey yerli yerinde. Sen sadece kendini ziyan etmişsin şu bok çukurunda. Neden her şeyi berbat etme hakkını hep karşımdaki insana, mahlukat'a veriyorsun Tanrım?
Sezen Aksu'nun "Ben Sende Tutuklu Kaldım" şarkısını, sevgilisinin gözlerine bakarak 5 dakikada yazdığını, gözlerinin içine bakarak okuyamadım. Az önce bir mesajı on kere yazıp, sildim.
'Özledim' diyecektim göndermeyi beceremedim, beceremedim, beceremedim. Kalbini
kırdığın kişinin sabah öldüğünü duysan ‘Omo bon hokloydom’ tesellisi avutulabilir mi seni hm
avutabilir miiii? Seni savunduğum her insana bir özür borcum var. Herkesten Özür Diliyorum.
Sarılınca çenemin omuz çukuruna tam oturmasına sevinmiştim ama nereden bilecektim ki
beni o çukura gömeceğini. Nefesin kesilene kadar ağladığın zaman anlıyorsun her şeyi,
gerize kali degilsen anlıyorsundur. Benim en ufak bir hatamı günlerce yüzüme vurup beni
ağlatırken, ben ise beni öldürüşüne defalarca sustum, bu çok acı ulan bu çok acı. Sıla'nın
dediğine bak; niye gidemiyorum biliyor musun? çünkü emek verdiysen zor. Kadın sonuna
kadar haklı dibine kadar. Gülüşümdeki papatyalardan eser yok artık. Gözümde yaşlar
bıraktın içine gömülüp boğulurcasına. Bir lağım çukurunda ölmek üzere olduğumu ya da bir
arabanın altında kaldığımı görseniz bile üzerime tükürün mustehaktir bana. Zaten sen ilk
yağmurda şemsiyeni açan birisin ne beklenir ki senden. Tüm iyi niyetlerin ve yaşanmış güzel
şeylerin, hepsinin amına koyim. Seninle bir yastığa baş koyabiliriz diye düşündüğüm için
kendimden ve o yastıktan defalarca özür diliyorum.. Ağlamamak için sıktığım çenemin
acısını kalbinde hissetmiş biriyim. Beni bu saatten sonra ne kadar acıtabilirsin? Oturalım
deniz kenarına, sarılmaya gerek yok. Adam gibi geç karşıma neden sevmedin, Anlat. Sesimi
çıkarırsam namerdim. Uçmayı öğreteceğine kanat kırmak niye?
Bu hangi kitapta yazıyor.? Telefona çocuksu bir heyecanla kaydettiğin o numarayı, yetişkin
gözyaşılarıyla silmektir hayal kırıklığı.

Bunu da yazın!!!!! Seninle yanmaya razıyım dedim, doğrudur, beni yangının ortasında tek
başıma bırakmana değil gerizekalı. Çiçekli yollardan gelmem sana fazla geldi zaten,
ondandır bu yaptığın. Eşeğe fazla arpa verirsen tizik atar zaten. Ben battaniyemi ısırıp
hıçkırarak ağlarken, yastığımın bir yüzü ıslak olup arkasını çevirirken sen napıyordun?
Sezen Aksu yüzüne tokat gibi inerken, Ahmet Kaya ciğerlerini talan ederken anlayacaksın.
Ama biliyorum ki sen de o ciğer de yokkkk. Gecenin bi köründe balkona çıkıp alınan derin
nefesler sevdaya dahil değilmiş onu anladım. Çok uzun zamandır iyiymişim gibi
davranıyordum. Ama değildim, değilim.
Olmayacam.. Öğreneceksin, gecenin bir vakti boş tavana baktığında kimseye güvenmemen
gerektiğini öğreneceksin ya seve seve ya sike sike. Ahmet Kaya’nın dediği gibi
“Kendine iyi bak beni düşünme,
Su akar yatağını bulur.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder