17 Ocak 2016 Pazar

Ahmedê Xanî Şiirleri





Yalnızım

Heyhat doğu batı güneşinden ayrı ve yalnızım
O ay yüzlüden sonra tarümar olmuş mülküm, karanlıkta kalm!şım

İçmem kevser suyunu onun dudaklarından sonra istemem,
Dünya yarısını o gümüş göğüslüden sonra

Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri

Yazık, yüzlerce kez ela gözlü terk edip gitti
Ahlar, figanlarım feleğin çarkıyla eşleşip gitti

Serzenişlerimden melekler ve insanlar oldular aciz
Burmalı zülüfler sonrası gamların girdabındayım haciz

Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri

Hicranla yanan ışıklı mumun fitiliyim
Hasretle harlanmış nar közün ateşiyim

Vücutsuz bir vücudum, o yaktı küle döndüm ben
Dünya yarısı hiç etmez yakıcı gözlerden sonra hem

Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri

Öleceğim anda üzerime gelse Azrail
Aynı anda cenneti müjdelese Cebrail

Benim için Hıdır ve İlyas olsalar delil
Hem derim ki cenneti, kevseri isteyen olsun sefil

Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri

Felek çarkı ibresi, vaveylanın geçişi beni talan etti
Dönen başlı idim daha başı dönen etti.

Gönülsüz, akılsız, hevessiz tümden idraksız etti
Bu mürüvvetsiz olay beni böylesine yağma etti.

Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri

Sakın ey dostlar! Hicret anımda
Bu iki dize bulunsun dilekçe yazımda

Huzura çıktığımda bir belge olsun elimde
Vuslat tarihinde halim nağmelensin dilinde

Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri

Ey Xani! Bu soru ve yanıtların hesabı nasıl olur bilsene!
O'nun hükmüdür ey perdesiz kendine gelsene!

Öleceğim anda üzerime gelse Azrail
Aynı anda cenneti müjdelese Cebrail

Ey ocağı yıkık! O ilahın kazasıdır kabul et
Seni ateşe götürebilir konuşmalarından bir buket.

Ehmedê Xanî

* * * * * *

Yokluk Çölü

Dünya çölü gerçi yol güzergahımdır.
Anka'nın sedası sonsuzluk rehberimdir.

Gam değil bilinmeyen bela oku atılsa felek yayından
İnanç, iman kalkanım, siperimdir.

Cihan bağında acayip hurmayım ben
Başımdaki bela, şimşek, meşakkatlar ise semerimdir.

İmdada gel saki bana kapı açan ol!
Çünkü meyhane yolunda ilk seferimdir.

Kavuşan aşığım duvarlara ne hacet
Cenneti dahi istememek kesin görüşümdür.

Kanadı yanmış kelebeğim, ebedi mumum
Cehennem kıvılcımları, cennete uçuş sebebimdir.

Aşk yolun elemiyle, cefasıyla hoşum ben
Xani bu yolda ilk adım ve önderimdir.

Ehmedê Xanî

* * * * * *

Sanmasınlar

Sanmasınlar biz suskunuz, uykudayız
Bestesini öğrenen coşup haykıranız

Gönül hazinemiz cevherlerle dolu olanız
Görünüşte ise çanak çömlek satanız

Görünmeyen giysilerimiz ibrişim ipek, gizli şahız biz
Aşikarda ise yırtık pırtıktır elbiselerimiz

Canımız yanan ateştir, cismimiz közün odu
Kor yürektir coşku selinin sorunu

Meyhanemiz cennettir huriler sakilerimiz
Meyimiz kevserdir herdem içeriz

Boş laf eden değil Xani
Dünya gezgini gelecek satandır o fani

Ehmedê Xanî

* * * * * *

Zülüflerin Avı

Ben şahinlerin soyundan yarin zülüf çengeline takılan
O zarif ve nazlı yarin mestiyim

Dilberlerdeki sır ve hikmeti ibadetsizce kavrayan
Mürşidi kamil benim, bugün sır ve hikmet sahibiyim

İçinde bulunduğum yumurta abes oldu kafesimdir aşiyan
Çok şey isterdim ama, kanatlanacak güçten ayrıyım

Bu ibretli yaşamı ne yapayım, yaşamda sonsuzluk yalan
O gülümseyen dilberin gamzesinin şehidiyim

Xanî'ye yoldaş olacak dertlerine ortak olan
Bir yardımcı olursa, sihirli saz ustasıyım.

Ehmedê Xanî

* * * * * *

Ömrüm Yolunda Tükendi

Aşkının yolunda ömrüm tükendi ey herhalden anlayan sevgili
lnleyiş ve ahlarım, zaman, aylar ve yıllarım hasretinle geçeli

Çoktan sana helaldır kanımı istiyorsan eğer
Aşk elinden deli divaneyim bende alal ve olgunluk ne gezer

Sen kalbimdeki düş, cesedimdeki ruh
Virane etti gönlümün mülkünü, gam ordusundan bir güruh

Aşk evinde tutsağım imdadıma sen derman
O Tatar'lar aklımı, dinimi, mal ve mülkümü ettiler talan

Çoğaldı dertlerim, acılarım tarifsiz, el aleme dağıldı sırlarım
Kerbela şehitleri dengi hasret kadehinin susamışlığıyım.

Sende mi divanesin dağlanmış gönlüm misali
Yeniden naz etti bana ceylan gözlü sevgili

Hasretinle yaşıyorum habersizsin ey sevgili
Ayrılıktan, halimden her dem bihabersin

Ahvalimi canana arz eyledim canu gönülden
Biganesin arzularım ve halimden, aşk çeşmesi bülbülünden

Acep var mı yardan yana bir kısmetim ve nasibim
Kapında bekleyen çaresizim, deli divane bir garibim

Xanî'nin illetinin dermanı kavuşmaktır ey Tabibim!
Derdim çok kime yanam senden gayri yok Habibim.

Ehmedê Xanî

* * * * * *

İnzivadaki Sofu

İnzivadaki sofu fikrinin prangalı tutsağıdır
Kervan sahibi kişi mangır mangalı tutsağıdır
Dilberin aşığı varsa, maşukun ilgisine bağlıdır.
Bilesin ki şüphesiz herkes işine dert ortağıdır.

Emeksiz kimseden bekleme! ödün yahut himmeti
Gayesiz kimse çekmez başkası için zahmeti
Yok hiç kimse, yükünü ücretsiz taşıyan
Ancak İsa'dır fikrinin tutsağı, bedel arayıp sormayan.

Uyanık ol ki ömrünü boşuna etme telef
Çünkü fayda etmez ne mal, hazine, çocuk ne de halef
Hıdır ve yetimlerin duvar macerası masal oldu
Bu zamanda ise kendi duvarının mimarı olmak yasal oldu

Görmelisin savaş çıktığında
Şayet tedbir, iltifat ve maişet olmadığında
Ok atan savaşçı bedeva can vermeme siperindedir
Komutanın emir komuta erki, önderindedir.

Ey Xanî! Ömrünü tüketme boş ve bilinçsiz
Ey çok hevesli! Talebin yok ki paydan kalmışsın nasipsiz.
Yüce sanatkarın hiç kimseye yoktur ihtiyacı
Oncak çalışanadır onun lütfü, iyiliği ve ilacı.

Ehmedê Xanî

* * * * * *

Hikayenin Sonu

Ey dost! Candan iyi adamların dostu ol,
Ya da iyice iyi adamların düşmanı ol.
Onlar iyidirler ve iyiliği bilirler,
Onlar iyilikten başka birşey bilmezler.
Sen onlara ne kadar cefa göstersen,
Onlar candan vefa gösterecekler.
Sakın kötü adamların dostu olma,
Köpeklerin ne dostu ol, ne de düşmanı.
Onların dostu olsan, seni kirletirler,
Düşmanları olsan seni yaralarlar.

Ahmede Xane

* * * * * *




Şen Gönül

Yine deli bülbül gibidir gönül
İradeli ışığı yelpazeleyen gönül
Bir av görüp bırakarak
Şahini iki milde uçurarak

Eğilimi arı erdemdir
Avı anka emsalidir
Kartalı yüksek değerdir
O yüzden amacı yücelerdedir

Ankayı yakalayamaz hiç kimse
Bir tuzağa ancak düşse
Gafil uyku sonucu acı
Şahin avlamaya giden avcı

Avcılığım oldu abes
Her zaman bana daraldı kafes
Rahatlamadım hiç bir nefes
Haykırışım oldu sazdan bir ses

Sohbetin saz ve seması
Düğünün halay ve safası
Boy, biçimine bakarken
Hatırlatır çok şeyi haykırırken

Mecazi biçim, maddi çokça şeylerdir
Hakiki av, bir gülü çemendir
Bir öpücüktür kelepçenin kilidini açan
Denizdir bizi deniz yapan

Zincirler kilitli olmalı
Bir çoğu, önünde kanlanmalı
Şunkar kuşu mecnun olmamalı
Dilberin kirpikleri şahin gibi saldırmalı

Şunkardır göz, kilittir gönül misali
Saldırttılar çifte sürmeli hilali
Xani o iki gözü utandırandır
O yüzden mecazice haykırandır

Ehmedê Xanî

* * * * * *



Uyan Gönül

Uyan gönül şen edanla geziye çıkalım
Yeter güçsüzlük, tembellik gülistanı seyre çıkalım

Gülistan kızıl gül, çimenler mor sümbül
Nisan mevsimi ahengiyle şakıyor bin bülbül

Nişana giden yolda güzergahı dilberin
Yüreğin ışıklı meşalesinde can veren benzeri kelebeklerin

Gönül sade bir ahuya taptı güzel, tatlı ve bey kızı
Zincirlerimden boşalttı, gizli davetine, sanki saray hırsızı

Tenhadaki halvette, kızıl dudak şerbetli ten
Bilesin ey dost! işvesine fermanlı köleyim ben

Fermanına saygılı, ona karşıt olmasan
Sözlerinin onay vereni, olursun Şêxê Sen'an

Şeyh gibi emre köle, fermanına olsan nazır
Kafir dostun dileğiyle Kur'an suresi yakmaya hazır

Yakarım mektup sayfasını uygun aşkın yasasına
Gönül verdim gülizara din ve iman pahasına

Şayet dilber soyut olsa, giysileri yumuşaksa
Sofu razı olsa dahi ince derin mana olsa

Yarasalar dengi miskin sofu, dönmüş zır deliye
Güneş renksiz, onun için güvenmiyor o sevgiliye

Gönlü görmez kördür o, vuslata varmamış o
Adaletin kapı muhafizı, divanı dilbere kapamış o

Sarhoşluğun sebebi can, umumiarda sevdalıyım
Anka tuzağı isteklisi, benler üstü zülüflerde tutsaklıyım

Zülüf, benleri dökülürler çiçek, al gül ve menekşeler .
Abdal olan biz canları talan edip virane ederler

O talan yüzlerce baş, binlerce hazinedir kaybettiğin
Dilim dilim yüz parça yürekli Xanî, yeter figan ettiğin.

Ehmedê Xanî

https://www.facebook.com/Spartakurtt/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder