Yalnızım
Heyhat doğu batı güneşinden ayrı ve yalnızım
O ay yüzlüden sonra tarümar olmuş mülküm, karanlıkta kalm!şım
İçmem kevser suyunu onun dudaklarından sonra istemem,
Dünya yarısını o gümüş göğüslüden sonra
Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri
Yazık, yüzlerce kez ela gözlü terk edip gitti
Ahlar, figanlarım feleğin çarkıyla eşleşip gitti
Serzenişlerimden melekler ve insanlar oldular aciz
Burmalı zülüfler sonrası gamların girdabındayım haciz
Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri
Hicranla yanan ışıklı mumun fitiliyim
Hasretle harlanmış nar közün ateşiyim
Vücutsuz bir vücudum, o yaktı küle döndüm ben
Dünya yarısı hiç etmez yakıcı gözlerden sonra hem
Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri
Öleceğim anda üzerime gelse Azrail
Aynı anda cenneti müjdelese Cebrail
Benim için Hıdır ve İlyas olsalar delil
Hem derim ki cenneti, kevseri isteyen olsun sefil
Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri
Felek çarkı ibresi, vaveylanın geçişi beni talan etti
Dönen başlı idim daha başı dönen etti.
Gönülsüz, akılsız, hevessiz tümden idraksız etti
Bu mürüvvetsiz olay beni böylesine yağma etti.
Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri
Sakın ey dostlar! Hicret anımda
Bu iki dize bulunsun dilekçe yazımda
Huzura çıktığımda bir belge olsun elimde
Vuslat tarihinde halim nağmelensin dilinde
Şayet mahşerde görmeyeceğimi bilsem dilberi
Cenneti ne yapayım başına yağdırırım külleri
Ey Xani! Bu soru ve yanıtların hesabı nasıl olur bilsene!
O'nun hükmüdür ey perdesiz kendine gelsene!
Öleceğim anda üzerime gelse Azrail
Aynı anda cenneti müjdelese Cebrail
Ey ocağı yıkık! O ilahın kazasıdır kabul et
Seni ateşe götürebilir konuşmalarından bir buket.
Ehmedê Xanî
* * * * * *
Yokluk Çölü
Dünya çölü gerçi yol güzergahımdır.
Anka'nın sedası sonsuzluk rehberimdir.
Gam değil bilinmeyen bela oku atılsa felek yayından
İnanç, iman kalkanım, siperimdir.
Cihan bağında acayip hurmayım ben
Başımdaki bela, şimşek, meşakkatlar ise semerimdir.
İmdada gel saki bana kapı açan ol!
Çünkü meyhane yolunda ilk seferimdir.
Kavuşan aşığım duvarlara ne hacet
Cenneti dahi istememek kesin görüşümdür.
Kanadı yanmış kelebeğim, ebedi mumum
Cehennem kıvılcımları, cennete uçuş sebebimdir.
Aşk yolun elemiyle, cefasıyla hoşum ben
Xani bu yolda ilk adım ve önderimdir.
Ehmedê Xanî
* * * * * *
Sanmasınlar
Sanmasınlar biz suskunuz, uykudayız
Bestesini öğrenen coşup haykıranız
Gönül hazinemiz cevherlerle dolu olanız
Görünüşte ise çanak çömlek satanız
Görünmeyen giysilerimiz ibrişim ipek, gizli şahız biz
Aşikarda ise yırtık pırtıktır elbiselerimiz
Canımız yanan ateştir, cismimiz közün odu
Kor yürektir coşku selinin sorunu
Meyhanemiz cennettir huriler sakilerimiz
Meyimiz kevserdir herdem içeriz
Boş laf eden değil Xani
Dünya gezgini gelecek satandır o fani
Ehmedê Xanî
* * * * * *
Zülüflerin Avı
Ben şahinlerin soyundan yarin zülüf çengeline takılan
O zarif ve nazlı yarin mestiyim
Dilberlerdeki sır ve hikmeti ibadetsizce kavrayan
Mürşidi kamil benim, bugün sır ve hikmet sahibiyim
İçinde bulunduğum yumurta abes oldu kafesimdir aşiyan
Çok şey isterdim ama, kanatlanacak güçten ayrıyım
Bu ibretli yaşamı ne yapayım, yaşamda sonsuzluk yalan
O gülümseyen dilberin gamzesinin şehidiyim
Xanî'ye yoldaş olacak dertlerine ortak olan
Bir yardımcı olursa, sihirli saz ustasıyım.
Ehmedê Xanî
* * * * * *
Ömrüm Yolunda Tükendi
Aşkının yolunda ömrüm tükendi ey herhalden anlayan sevgili
lnleyiş ve ahlarım, zaman, aylar ve yıllarım hasretinle geçeli
Çoktan sana helaldır kanımı istiyorsan eğer
Aşk elinden deli divaneyim bende alal ve olgunluk ne gezer
Sen kalbimdeki düş, cesedimdeki ruh
Virane etti gönlümün mülkünü, gam ordusundan bir güruh
Aşk evinde tutsağım imdadıma sen derman
O Tatar'lar aklımı, dinimi, mal ve mülkümü ettiler talan
Çoğaldı dertlerim, acılarım tarifsiz, el aleme dağıldı sırlarım
Kerbela şehitleri dengi hasret kadehinin susamışlığıyım.
Sende mi divanesin dağlanmış gönlüm misali
Yeniden naz etti bana ceylan gözlü sevgili
Hasretinle yaşıyorum habersizsin ey sevgili
Ayrılıktan, halimden her dem bihabersin
Ahvalimi canana arz eyledim canu gönülden
Biganesin arzularım ve halimden, aşk çeşmesi bülbülünden
Acep var mı yardan yana bir kısmetim ve nasibim
Kapında bekleyen çaresizim, deli divane bir garibim
Xanî'nin illetinin dermanı kavuşmaktır ey Tabibim!
Derdim çok kime yanam senden gayri yok Habibim.
Ehmedê Xanî
* * * * * *
İnzivadaki Sofu
İnzivadaki sofu fikrinin prangalı tutsağıdır
Kervan sahibi kişi mangır mangalı tutsağıdır
Dilberin aşığı varsa, maşukun ilgisine bağlıdır.
Bilesin ki şüphesiz herkes işine dert ortağıdır.
Emeksiz kimseden bekleme! ödün yahut himmeti
Gayesiz kimse çekmez başkası için zahmeti
Yok hiç kimse, yükünü ücretsiz taşıyan
Ancak İsa'dır fikrinin tutsağı, bedel arayıp sormayan.
Uyanık ol ki ömrünü boşuna etme telef
Çünkü fayda etmez ne mal, hazine, çocuk ne de halef
Hıdır ve yetimlerin duvar macerası masal oldu
Bu zamanda ise kendi duvarının mimarı olmak yasal oldu
Görmelisin savaş çıktığında
Şayet tedbir, iltifat ve maişet olmadığında
Ok atan savaşçı bedeva can vermeme siperindedir
Komutanın emir komuta erki, önderindedir.
Ey Xanî! Ömrünü tüketme boş ve bilinçsiz
Ey çok hevesli! Talebin yok ki paydan kalmışsın nasipsiz.
Yüce sanatkarın hiç kimseye yoktur ihtiyacı
Oncak çalışanadır onun lütfü, iyiliği ve ilacı.
Ehmedê Xanî
* * * * * *
Hikayenin Sonu
Ey dost! Candan iyi adamların dostu ol,
Ya da iyice iyi adamların düşmanı ol.
Onlar iyidirler ve iyiliği bilirler,
Onlar iyilikten başka birşey bilmezler.
Sen onlara ne kadar cefa göstersen,
Onlar candan vefa gösterecekler.
Sakın kötü adamların dostu olma,
Köpeklerin ne dostu ol, ne de düşmanı.
Onların dostu olsan, seni kirletirler,
Düşmanları olsan seni yaralarlar.
Ahmede Xane
* * * * * *
Şen Gönül
Yine deli bülbül gibidir gönül
İradeli ışığı yelpazeleyen gönül
Bir av görüp bırakarak
Şahini iki milde uçurarak
Eğilimi arı erdemdir
Avı anka emsalidir
Kartalı yüksek değerdir
O yüzden amacı yücelerdedir
Ankayı yakalayamaz hiç kimse
Bir tuzağa ancak düşse
Gafil uyku sonucu acı
Şahin avlamaya giden avcı
Avcılığım oldu abes
Her zaman bana daraldı kafes
Rahatlamadım hiç bir nefes
Haykırışım oldu sazdan bir ses
Sohbetin saz ve seması
Düğünün halay ve safası
Boy, biçimine bakarken
Hatırlatır çok şeyi haykırırken
Mecazi biçim, maddi çokça şeylerdir
Hakiki av, bir gülü çemendir
Bir öpücüktür kelepçenin kilidini açan
Denizdir bizi deniz yapan
Zincirler kilitli olmalı
Bir çoğu, önünde kanlanmalı
Şunkar kuşu mecnun olmamalı
Dilberin kirpikleri şahin gibi saldırmalı
Şunkardır göz, kilittir gönül misali
Saldırttılar çifte sürmeli hilali
Xani o iki gözü utandırandır
O yüzden mecazice haykırandır
Ehmedê Xanî
* * * * * *
Uyan Gönül
Uyan gönül şen edanla geziye çıkalım
Yeter güçsüzlük, tembellik gülistanı seyre çıkalım
Gülistan kızıl gül, çimenler mor sümbül
Nisan mevsimi ahengiyle şakıyor bin bülbül
Nişana giden yolda güzergahı dilberin
Yüreğin ışıklı meşalesinde can veren benzeri kelebeklerin
Gönül sade bir ahuya taptı güzel, tatlı ve bey kızı
Zincirlerimden boşalttı, gizli davetine, sanki saray hırsızı
Tenhadaki halvette, kızıl dudak şerbetli ten
Bilesin ey dost! işvesine fermanlı köleyim ben
Fermanına saygılı, ona karşıt olmasan
Sözlerinin onay vereni, olursun Şêxê Sen'an
Şeyh gibi emre köle, fermanına olsan nazır
Kafir dostun dileğiyle Kur'an suresi yakmaya hazır
Yakarım mektup sayfasını uygun aşkın yasasına
Gönül verdim gülizara din ve iman pahasına
Şayet dilber soyut olsa, giysileri yumuşaksa
Sofu razı olsa dahi ince derin mana olsa
Yarasalar dengi miskin sofu, dönmüş zır deliye
Güneş renksiz, onun için güvenmiyor o sevgiliye
Gönlü görmez kördür o, vuslata varmamış o
Adaletin kapı muhafizı, divanı dilbere kapamış o
Sarhoşluğun sebebi can, umumiarda sevdalıyım
Anka tuzağı isteklisi, benler üstü zülüflerde tutsaklıyım
Zülüf, benleri dökülürler çiçek, al gül ve menekşeler .
Abdal olan biz canları talan edip virane ederler
O talan yüzlerce baş, binlerce hazinedir kaybettiğin
Dilim dilim yüz parça yürekli Xanî, yeter figan ettiğin.
Ehmedê Xanî
https://www.facebook.com/Spartakurtt/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder